Yavuz Ağıralioğlu Akşener’i yalanladı! Olanları anlattı
14 ve 28 MayısSeçimlerin kaybedilmesinin ardından okların amacı olan ve büyük tepki toplayan oklar ÂLA Partisi Genel Başkanı Meral Akşenerçarpıcı açıklamalarda bulundu. Fatih AltaylıProgramına katılan Akşener.
AKŞENER: YAVUZ AĞIRALİOĞLU DA ‘EVET’ DEDİ
Programda altılı masada ağır suçlamalarda bulunarak saatler sonra tekrar kalkıp oturulma sürecinde yaşananları aktaran Akşener, şunları söyledi: UYGUN Partisi’nden istifa eden Yavuz Ağıralioğluhakkında iddiada bulundu
Akşener, seçime sayılı günler kala CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluaday olmakta ısrar ettiğini, “Kazanacak adaydan kazanacak formüle”geri döndüler ve İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve ABB Lideri Mansur YavaşBaşkan yardımcısı olarak formüle edildi Rıdvan Uz, Tolga Akalın, Bilge Yılmaz ve Ümit DikbayırYavuz Ağıralioğlu dışındaki tüm partililer ‘Evet’dedi.
AĞIRALIOĞLU’NDAN YASAL UYARI
Akşener’in programdaki iddiaları üzerine Yavuz Ağıralioğlu, sosyal medya hesabından uzun bir açıklama yayınladı. UYGUN Partisi de en çok kaybeden 14’üncü ve 28’inci parti ve en ağır zarar gören genel lider. Meral AkşenerAğıralioğlu şunları söyledi: “Dolayısıyla bu ağır seçim yenilgisinin muhatapta savunma ve suçluluk psikolojisi yaratması oldukça normal.”terimleri kullandık.
Akşener’in sözlerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu, istişare toplantılarında yaşananları anlatarak Akşener’i yalanladı. Ağıralioğlu, hakaretlerin yapıldığı masaya dönme fikrine kesinlikle karşı çıktığını belirtti. Hanım çok yorgun ve üzgün olduğundan hatırlamamış veya duymamış olabilir; “Ben de Sayın Rıdvan Uz gibi düşünüyorum.” Söyledim. Kümelenme Lideri İsmail Tatlıoğlu şaka yollu “Eliniz havadaydı” dedi. “Kayıt varsa tekrar ederim, Rıdvan Uz gibi düşünüyorum.” Söyledim. Sayın Genel Başkan misafirlerinin yanına gittiğinde, “Bu kadar hakarete uğradığımız bu masaya Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermemiz doğru değildir” dedik. Dedim ki, bu konuyu istişarede bulunduk, konuştuk, tartıştık. Bulabildiğim her istişare, toplantı ve diyalogda itirazlarımı açık ve net bir şekilde dile getirdiğimi herkes çok iyi biliyor.”söz konusu.
İşte Ağıralioğlu’nun yaptığı açıklama;
Bunu söylemek üzücü 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Geçmişte yapılan genel seçimlerde en çok kaybeden parti UYGUN Partisi olurken, en büyük zararı da Parti Genel Başkanı Meral Akşener verdi. Dolayısıyla bu ağır seçim yenilgisinin bir savunma psikolojisi yaratması ve muhatabı kusur bulması son derece normaldir.
UYGUN Partisi ve Sayın Genel Başkan Kemal Bey’le birlikte kaybolacağını çok iyi biliyordu. DÜZGÜN Partisi’nin bu kadar zarar görmesinin nedeni, bildiği ve sonucunu tahmin ettiği felaketin önüne geçememesidir.
Adaylığını ülkedeki tüm önceliklerin önüne koyan ve bunu bize dayatan Kılıçdaroğlu ve bu adaylığın çıkarları; Bu ilkesiz, ölçüsüz çabanın doğal sonucu olan yenilginin asıl suçlusu onlardır! GÜZEL Parti, seçmenlerin gözünde suçlanan taraf olmamak için itirazlara rağmen masaya oturmak zorunda kaldı ve yaklaşan felaketi gördükten sonra geri döndü. Ağır sözlerle kaldırılan masaya neden kafa kafaya oturduklarını ne partililer ne de millet açıklayamadı. Bunun bedelini hem Genel Lider hem de YETER Partisi ağır ödedi. Şimdi masaya dönme kararını gerekçelendirmek için “Öyle dedi, aslında öyle söyledi.” Bu tür açıklamalar yapmak itibarsızlık ve başarısızlık durumunu değiştirmeyecektir. Masaya dönüşü onurlandırmak için yapılan “istişareler”, söylenen ama geri dönen sözler, çizilen ama çiğnenen kırmızı çizgiler ortada.
İlkelerim ve millete olan borcum gereği, Kemal Bey’in adaylığı üzerine gelişen her türlü imza ve irade beyanına karşı çıktığımı beş yıl boyunca tüm kamuoyu ve eski partim şahit olmuştur. Maalesef beş yıldır bu iddiaya olan itirazlarım bazen sıfatlarımı, bazen sözlerimi, bazen de irademi parti içindeki bir dedikodu sisteminin giyotine kurban etti.
Cumhurbaşkanlığı sürecindeki ilk itirazımı, GÜZEL Parti ve Sayın Genel Başkan’a değil, GÜZEL Parti’ye ve Sayın Genel Başkan’a yapılanlara itiraz ederek bir basın toplantısıyla Meclis’te dile getirdim.
İkinci itirazım ise masanın Kemal Bey’in adaylığını istişare yoluyla onaylayan bir “noter”e dönüşmesi, Sayın Genel Lider, millet iradesi olan UYGUN Partisi’ne kurulan “pusuya” sessiz kalmayacağım. Basına yaptığım açıklamalarla seçmenin umudunu ve umudunu tarihe kazıdım. Daha sonra UYGUN Parti Milletvekillerinin Kemal Bey’in Türkiye Büyük Millet Meclisi adaylığı için yaptığı toplantı ve açıklamaya imza ve takviye vermedim.
Milletimin ilkesiz, ölçüsüz ve başıboş çabalarına karşı itirazlarının açıkça ortaya çıktığı tüm bu süreçlerden sonra, haklı yorumlarım uygulamada karşılık bulamayınca ÂLÂ Partisi’ne ve Sayın Genel Başkan’a zarar vermemek adına adaylığa başvurmadım. . Sayın Akşener’den masa konusunda müzakere yetkisinin istendiği ‘zoom toplantısına’ da katılmadım.
Nihayet Belediye Başkanlarının YETER Partisi Genel Merkezi’ne geldikleri gün divan odasına davet edilmelerine 10 saniye kala 50 gazeteci merdivenlerde “Meral Akşener bir daha bu masaya dönmeyecek” dedi. Açıklama yaptım, konsey üyesi olmadığım için istişare sırasında hangi kuralları masaya dönebileceğimiz konusunda görüş belirtmedim. Hanım çok yorgun ve üzgün olduğundan hatırlamamış veya duymamış olabilir; “Ben de Sayın Rıdvan Uz gibi düşünüyorum.” Söyledim. Kümelenme Lideri İsmail Tatlıoğlu şaka yollu “Eliniz havadaydı” dedi. “Kayıt varsa tekrar ederim, Rıdvan Uz gibi düşünüyorum.” Söyledim. Sayın Genel Başkan misafirlerinin yanına gittiğinde, “Bu kadar hakarete uğradığımız bu masaya Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermemiz doğru değildir” dedik. Dedim ki, bu konuyu istişarede bulunduk, konuştuk, tartıştık. Bulabildiğim her istişare, toplantı ve diyalogda itirazlarımı açıkça ifade ettiğimi herkes çok iyi biliyor.
Muhtemelen herkesin dikkatinden kaçmıştır; Bu açıklamaları yaptığım için Kemal Bey’in adaylığıyla sonuçlanan süreci kabul etmeyen ve itiraz etmeyen ben olduğum ve olacağım için, ilkesel ve ölçülü olmak adına milletvekili adaylığına başvurmadım ve istifa ettim. Parti.
Özetle siyaset prensiplerle, ölçüyle, adaletle, sadakatle ve en önemlisi kişiliği koruyarak yapılmalıdır. Bu şekilde yapılırsa saygın ve prestijli olur. Bir politikacı için güvenilirlik ve inanç duygusu en temel varsayımlardır. Tarih ve millet neyin doğru neyin yanlış olduğunu, neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirler. Herkes her şeyi görüyor ve görüyor. Olan biten her şey milletin gözü önünde yaşandı. Bu nedenle kim ona yakışırsa, ona ne yakışırsa; Dün durduğumuz yerden siyaset yapmaya, geleceğe bakmaya, unsurlarımızla yürümeye devam edeceğiz.
Millete verdiğimiz söz, bütün hayatımızın en büyük rehberidir. O söz doğrultusunda yürüyeceğiz.